Untitled Document
   
  Hüsamettin Ünal
  Şiirlerim
 
 



 BULAMADIM
Seyrettim şu âlemi kendi gönlümce bildim
Dost aradım dünyada beyhude dolandım
Nice kullar gördüm insan sandım güvendim
Benimle ben olacak canda can bulamadım
Hak yolunda yolcu sanıp âlim bildiklerim
Keşiş olup şeytana doğru sürdü yollarım
Gezerim gönül menzilinde tükenir ümitlerim
Hak yoluna baş koymuş bir yiğit bulamadım
Derdimi söyleyip sırdaş diye güvendiklerim
Gönül verip gönül ehlinde nice sevdiklerim
Ümitlerimi kıran sahte dostlara küser giderim
Gönül sarayıma taht kuracak dost bulamadım
Ömür uzar gider beyhude yaşadım yoruldum
Seyyah oldum nice yerler gezdim durdum
Tükendi sermayem yoksulluğa gider oldum
Düşünce el uzatan bir dost eli bulamadım
Azar yaralarım derman bulup saramadım
Şu dünyada murat alıp muradıma eremedim
Atlas libas giyip kendimce gezemedim
Çıkarsız halimi soran bir dost bulamadım
Hüsamettin Ünal
26.03.2012.Elbistan




 
 
 SAHTE  DÜNYA

Aslanı çakala boğduran dünya imiş
Usandım senden sonun yalanmış
Adam gibi adam bulmak zor imiş
Dalkavuklar hatır görür bey olmuş
Tükensin ömrüm çıksın canım tenimden
Kader yazmış benim yazımı kömürden
Her nefes gider gün be gün ömürden
Şerefsizler adam olmuş yaşar beleşten
Adam yerine konmuş toplumun sahteleri
Her gün bir başka maske takar kimileri
Başlar ayak olmuş ayaklar baştan ileri
Satılmışlık moda olmuş buna ne demeli
Ayrılmadım haktan doğrudan şaşmam
Makammış rütbeymiş ben onu tanımam
Satılmış adamı adam yerine koymam
Ekmeğim suyum helal lokmadır benim
Kim ne derse desin Ünal’ım sen hakka yürü
Ecdadım Türkoğlu Türk tür bilirim bunu
Çakallık kanımda yoktur satmam onurumu
Ben âli hafız oğluyum asla unutmam bunu
 Hüsamettin Ünal
4.7.2010.Elbistan




Hayaller kurarım karanlığı aydınlatan
Yeni aşklar aradım sen yoktun ya
Beklemediğim bir anda köşe başında
Bir bakışında sana yandım ben
Sensiz her yer karanlık her yer soğuk
Anlattım seni bu sokak taşlarına
Senin yokluğun yüreğime işler
Dayanmaz narı cehennem olurum 
Geceler beni kahrediyor yokluğunda
Sensiz her yer boş bir sokak gibi
Sen mutluluğa duyulan özlem sen
Sen gözlerimden süzülen iki damla yaş.
    Hüsamettin Ünal  
    28. 7. 2007 Elbistan.




 EMMİM KIZI 
 Bir zamanlar biz bey idik
Bak şimdi birbirimize el olduk
Dağıldık bir garip yaban olduk
Hazan mı vurdu emmim kızı
Birbirimizi ne ararız ne sorarız
Ölsek bile ölümüzü bilmeyiz
Her birimiz bir yerde garip haldeyiz
Ne oldu bize böyle emmim kızı
Ayran içtik ayrı gayrımı düştük
Bir anadan bir babadan değimliydik
Bir selamı birbirimizden esirger olduk
Kanımız bir değimli emmim kızı
Boran mı deydi sarardık solduk
Her birimiz bir yere dağıldık kaldık
Sılayı unutup dünyaya daldık
Dünya bu kadar mı tatlı emmim kızı
Görmesem de canımda cansınız
Her gün hayalimde düşümdesiniz
Yüreğimde hasretim özlemimsiniz
Kanımdan kansınız can emmim kızı
Ara sıra gelip yurdunuzu gezseydiniz
Sizin hasretinizle beni yakmasaydınız
Ata yurdunda beni tek koymasaydınız
Bir selam yollayıp sorsan emmim kızı
Bazı bazı hayallerim eski günleri
Hiç gitmiyor aklımdan yüzleri
Kimi esmer kimi al yanaklı gülleri
Düşlerimde sayıklıyorum emmim kızı
Hamza tepesine oturup seyrederim
Emmim dayım halam teyzem dedelerim
Hangi mezar taşına varsam dökülür yaşım
Tenim toprağa konmadan gel emmim kızı

Hüsamettin Ünal
14.03.2010.Elbistan
Tüm Emmim Kızlarına İta fen



 
 ZALİMLER

Kaderime kara yazı yazdılar
Beni sevdiğimden ayırdılar
Yaşarken öldürüp birde güldüler
Kırık bir yürekten başka ne verdiler
Mutlu günlerimi benden alıp çaldılar
Sevdamı koparıp ellere verdiler
Kopardılar gülümü soldurdular
Kuru daldan başka ne verdiler
Geçliğimi aldılar yedi tükettiler
Hayatımı karartıp beni bitirdiler
Siyah saçlarıma düştü beyazlar
Kaybolan yıllardan başka ne verdiler
Yıktılar hayallerimi gönlümü kırdılar
Beni benden alıp yıllarımı çaldılar
En yakınlarım bile arkamdan vurdular
Sevda türküsünden başka ne verdiler
 
Hüsamettin Ünal
28.8.2010.Elbista 
 

 



KÖYÜMÜZE GİDEK

Yar seninle kalkıp bizim köye varsak
Varsak da köyümde bir yuva kursak
Kokusu başka başka güller dersek
Gel yârim seninle köyümüze gidek

Karahüyük köyüne bir selam versek
Hamza tepesinde seyrana dalsak
Başkadır köyüm başkadır her çiçek
Gel yârim seninle köyümüze gidek
Bağımızı bahçemizi yeniden dersek
Her sokağında dosta selam versek
Keşke köyümüze gidip orda ölsek
Gel yârim seninle köyümüze gidek
Hurman çayı köyümüze güzellik katar
Beynamaz deresi çiğdem nevruz kokar
Dağlarında kınalı keklik kuşlar öter
Gel yârim seninle köyümüze gidek
Emmim dayım dedem hep orda yatar
Toprağına can eksen canlar biter
Hurman çayı ortasından akar gider
Gel yârim seninle köyümüze gidek

Hüsamettin Ünal
20.12.2009.Elbistan




DÜŞLERİME GEL
Gel saklı bir sevgi ol yüregimde
Haram gecelerimin kuytusunda
Al beni koynuna sıcaklıgınla sar
Tenim teninde bulsun aşkın yolunu
Arayıp bulayım seni yürek köşemde
Sevdalar tut bana avuçlarınla
umutlarım gibi saklarım seni içimde
Hadi ver kendini gecenin kuytusunda
Gel uzat ellerini al hüzünlerimi
Can ver kokuna has ret ruhuma
Bir umut ol yetim kalan yanlızlığıma
Gel gir düşlerime umutlarım yeşersin 
Hasretim uykusuz gecelerimde sana
Razıyım yeterki gel sen düşlerime
Bir ses ver yüreğimin çığlıklarına
Gel gir hasretinle yanan yüreğime
Hüsamettin Ünal
07.11.2009. Elbistan 
 


  CAN SUYUM

Çığlık çığlığa sende kaybolup giderken
Sensiz günleri yaşadım saymıyorum ben
Yağmurlarda sıgnağım limanım oldun
Gönlümde küçük bir dünya oldun sen
Yokluğun acı tükenirim sensizlikten
Her gece rüyalarımda sıcacık tenin
Sen benim özlemim sevgilim oldun
Açar mı solan güllerim seninle yeniden
Yoruldum artık aşkı özlemekten
Sabret gönlüm gelecek demekten
Yorgun yüreğim yorgun sevgisizlikten
Gel gir yüreğime son nefesim bitmeden
Ah bir gelsen seviyorum seni desen
Yeniden yaşatsan aşkı kaybetmişken
Seni sensiz yaşamak bile tat verirken
Gel can suyum gir yüreğime ömür bitmeden

Hüsamettin Ünal
02.11.2009.Elbistan
 
 




EMMİM OĞLU
Çağlayıp suların akardı
Ağalar beyler konup göçerdi
Hazan vurup virana dönmüş
Gel hele emmim oğlu gel
Baykuşlar konar olmuş
Elin yurdun viran olmuş
Gelenin gidenin yaban olmuş
Gel hele emmim oğlu gel
Oturup seyran eyledim
Eski günleri hayal eyledim
Gözüm yaşı durmaz pınar eyledim
Gel hele emmim oğlu gel
Kurudu bak dalında güllerin
Suskundur ötmüyor bülbüllerin
Virana dünmüş bahçelerin
Gel hele emmim oğlu gel
Ünal’ım söylerim dertliyim
Haber saldım gelirsin sandım
Can parelindi yandı yüreğim
Gel hele emmim oğlu gel
Hüsamettin Ünal
07.11.2009. Elbistan
Emmim oğlu. Fatih Ünal’a ita fen 

 




KIRILSIN KALEMİN
Yan yüreğim yan kor olsun içim
Bir ceylan göze yaş bırakan sözlerim
Gülsün ister iken keder veren sözlerim
Kırılsın kalemim lal olsun dillerim

Güldür incinir kırılır demedin
Dinlemedin deli yüreğim dinlemedin
Bak işte ağlattın güldüremedin
Kırılsın kalemin lal olsun dillerin

Demedim mi deli yüreğim ağlatırsın
Ceylan göze yaş bırakıp incitirsin
Yürek pınarlarını coşturup akıtırsın
Kırılsın kalemin lal olsun dillerin

Her gülün vardır ayrı bir derdi
Kimi bülbülden kimi dikeninden
Sevda yellerinde vurup soldurursun
Kırılsın kalemin lal olsun dillerin

Hüsamettin Ünal
11.07.2009.Elbistan

   

 
SÜRGÜNÜM

Dökülürken yaşlarım damla damla
Yüreğimin yağmurlarında ıslandım
Yıkılmış yüreğimin kuytusunda
Sensizliğe haykırır yüreğim

Yokluğun içimde bin acılar
Kurur dallarım güllerim solar
Kopar İçimde acı fırtınalar
Canım çıkar tenim solar

Yaralı bir yürekle seni ararken
Hasret yangınlarında yüreğim
Damla damla dökülür gözyaşlarım
Sevda yollarında sürgün yüreğim 

Adını yazdım yürek sayfama
Sürgün sevdalarda gezerken
Seni haykırıyorum dünyaya
Hasretle bezenmiş kefenimi giyerken

Hüsamettin Ünal
17.6.2009.Elbistan
www.sevdakalemi.com 
  


SON BAŞBUĞUM
Sen gideli bu alemden
Yüreklerde yanğının
Alperenlerin ağlıyor
Yastayım son başbuğum
Sen olmasanda senin dilinim
Bıraktığın gibi ülkücüyüm
Seni Unutmayacağız
Yolundayız son başbuğum
Sen gideli bu dünyadan
Düşlerime kar yağıyor
Yokluğun ölümden beter
Buz tuttu yüreğim son başbuğum
Fırtınalı bir ömrün kıyılarında
Yağmur oldun yağdın yüreğime
Karanlıklarda ışık olup
Yolumu aydınlattın son başbuğum
Sen gideli ötmez oldu bülbüller
Karardı güneşim söndü ışığım
Baharım kış oldu soldu güllerim
Sensiz üşüyorum son başbuğum
Olmasanda alemde senin yolundayım
Bıraktığın gibi alperen ülkücüyüm
Yolum hak davam  Türklük
İzindeyiz son başbuğum
Düşlerime  kar yağıyor şimdi üşüyorum
Sen vuslatta ben hasretteyim
Dava öksüz dava yetim
Yokluğunla ağlıyorum son başbuğum
Unutmadım unutmayacağım
Dinmedi fırtınam içimdesin
Yüreğimde sıcaklığın dilimde ismin
Yokluğunla üşüyorum son başbuğum
 
Hüsamettin Ünal
01. 04. 2009. Elbistan
Muhsin  Reis in Ardından

 
 
ÖLÜRÜM BEN
Mevsimler değişti ben hala sesine hasret
Ne senden haber ne sesin çıkıyor
Süzgün gözlerde donuk bakışların
Özledim seni bir tanem çok özledim
Sustum diyemedim seni kimselere
Sana aşkımı sevgimi anlatamadım
Yüreğime gizledim sevdamı söyleyemedim
Özledim sevdalım seni kimselere diyemedim
Biliyorum uzaklardasın çok uzaklarda
Kıyar gidersin acımadan umutlarıma
Çırpınan yüreğim sendedir sevdalım
Bırakıp ta gitme sensiz ölürüm ben
Gözlerini bana bir tek bakışına özledim
Nasıl da sevdi kalbim bir görüşte seni
Yıldırımlar düştü aşkınla gönlüme
Yağmurlar yağdı sensiz gözlerime.

Hüsamettin Ünal
 9. 12. 2007. Elbistan
 

ANLATAMADIM   

Bir sevda masalı gizli içimde
Sensiz dökülen yaşlar ahu zarım
Yazılmış kadere ayrılık silinmez
İçimde sızı gözümde yaşsın sen

Yokluğun yakıyor ta derinden
Ağladım aşkınla yandı yüreğim
Yıktın viran ettin gönül evimi
Sevdamı sana anlatamadım

Bir gülü sevdim birde seni gülüm
Sensiz içimde fırtınalar dinmiyor
Bir türkü olup düştün dudaklarıma
İçimden sevdanı silemiyorum
Hüsamettin  Ünal
27.1.2008. Elbistan



 
 GİTME...

Dur gitme ne olur dayanamıyorum
Gidişin yüregimi yakacak diyemiyorum
Sensiz bir yaşam düşünemiyorum
Dur gitme yokluğuna dayanamıyorum
Sensizlik bana ölüm olur 
Yokluğun çilem zulüm olur
Gidersen eğer sonum olur
Yokluğun cehennem korum olur 
Gitme dur ne olur bak yüreğime
İçimde kopan fırtına  lodus poyraz olur
Vurur beni yad ellere sel olur
Yokluğun bana zor olur kor olur


          Hüsamettin Ünal
          28.06.2007 Elbistan
 



FERYADI FİGAN 

Yokluğun feryadı fiğan ahuzarım
Bahtım naçar küskünüm meleğim
Kurak bir toparak  bu yüreğim
Yağmurum oldun yağdın sağnak  sağnak

Narı feryadım gördüm cemalin
Sen rüyalardan gelen meleğim
Züleyhayı kıskandırır mah cemalin
Seni arar bu yürek  feryadı fiğan
Çaresizim yokluğunun narında
Hasretim canı canananım
Güldür narında canımı
Hazan bu yürek sensiz hazan

Hüsamettin Ünal
23. 7. 2007  Elbistan


 **  GÜLÜM  **
 Yine yıldızlardan düşüp girdin aklıma
Uzayıp giden gecelerime sensizliği işledim
Kaybolup giderken seher yıldızı
Yokluğun boynumu büküyor gülüm
Hasret benim son kurşunum oldu
Dönüşü olmayan yollara gideceğim 
Kapanmayacak bu gönül yarası bende
Hasretin içimi yakıyor gülüm
Ben seni her gece gökyüzüne yazdım
Sesiz ve sensiz karanlık bir odada
Sonbahar yaprakları misali döküldüm
Güller açmadan soluyor gülüm
   Hüsamettin Ünal
   12. 8. 2007 Elbistan
 

HİLAL KAŞLIM 
Düşlerimde sen hayallerimde sen
Dayanamaz oldu bu yürek sensizliğe
Gel ceylan gözlü hilal kaşlım gel
Damarımda kanım canımsın sen
 Gözlerim yaş dolar andığım zaman
Sensiz geçen her gün ızdırap bana
Sevdan kavurur yüreğim çürür
Yüreğim takılır peşinden yürür 
İsyanı feryattayım kaderime sensiz
Sevdim seni cehennem ateşinde yandım
Unutmak kolay mı sevdiğim seni
Gönlüme bakıp ta vurur gözlerin
Hüsamettin Ünal
10. 8. 2007. Elbistan


Belen Tepesinde
 
Dün yine dolaşırken belen tepesinde
Seni anarak durdum bir taş gölgesinde
Dedim işte burası burasıdır yerimiz
Çılgın bir aşkın sonu aşkınki tertemiz
 
İstedim ki baş başa oturduğumuz yerde
Birlikte beraberce kalbimizdeki derde
Bir çare bulmak için yeniden birleşelim
Yeniden ağlayarak bir daha birleşelim
 
Fakat hayal sevgili değildin sen yanımda
Yokluğun ateş gibi yanarken kanımda
Oturarak ağladım kayanın gölgesinde
Bir daha andım seni belen tepesinde
 
Hüsamettin Ünal
Elbistan 11.7.1991

Nurhayata ita fen


  
 
Yoksun Diye
Gidişin bir ızdırap
Çöker içime bir hüzün
Sen yoksun diye
Makberi hüsran içim
Baharım hazan oldu
Gönlümde makberin
Sen yoksun diyerek
Mecnun oldum gezerim
Yaprak oldum sarardım
Diyar diyar arardım
Sen yoksun diye
Kerem oldum Yanarım
Ahu zarım narında
Divaneyim hasretinden
Sen yoksun diyerek
Ferhat oldum ağlarım
 
 
 Hüsamettin Ünal
 14.08.1983. Elbistan
 
 
 
  Bugün 6 ziyaretçi (9 klik) kişi burdaydı! yeniListe.com

 

 
  Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol