Untitled Document
   
  Hüsamettin Ünal
  Duygularım
 
MASKE...
 
Bir maske taktım yüzüme yıllarca çıkaramadığım
Acılarımı hüzünlerimi viran olmuş gönül bahçemi gizlemek için bir maske ki adına tebessüm sesine kahkaha içeriğine hoş görü dediğim bir maske işte beni koruyan kollayan
Öyle günler oldu ki hançerler saplandı tam sırtımdan
Ciğerlerimi parçalayıp nefes almamı önleyen
Gülümsedim ağlamam gerekirken hıçkırarak
Şen kahkahalar attım zaman zaman
Ne kadar güzel gülüyorsun dediler
Ama hiç kimse bu maskenin altındaki kim demediler.
Cesaret edemediler korktular vurgun yemekten korktular derinlerde kaybolup gitmekten
Sonra dostluktan bahsedip durdular
Dostluğun ne olduğunu bilmeyen anlamayan anlatamayan kabiliyetsiz yürekler
En kalın maskemi takındım işte o zaman
Kalbim her zamankinden fazla acıyor
Her zamankinden daha fazla ağlıyordu
Zaman zaman çatladığını hissedip hemen tamir ediyordum
Yüzümdeki maskeyi incitemesin yaralayamasın kırmasın zalimler diyerek
Saklanan narin bir yürek hassas bir keman teli
Zarif bir kelebeğin yansımasıydı çünkü
Şimdi soruyorum sizlere
Maske kimlere gerek.
 
Hüsamettin Ünal
12 Nisan 2007 Elbistan

>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>
   
     
DÜŞÜMDEKİ SEVGİLİ

Bu gece yine bir düş yaşadım kalktım düşümde bir ormana gittim, keşke gitmez olsaydım Hava kararmış ağaçların gölgesi uzamış kuş seslerinin yerini sırtlanların ulumaları almıştı korkuyordum Korkuyordum içimdeki karanlık boşluğun derinliğinden Kuytu bir ağaç kovuğuna sığınıp uyuya kalmıştım sessizce titreyerek Seni aramıştım karanlığın bastığını farketmeden Üşüdüm sessiz sessiz hıçkırdım ağladım sabaha dek Sen yoktun ve gelmeyecektin hiç bir zaman Uzaklarda bir yerlerden ağaçlara vuran balta sesleri gelmeye başladığında yüreğimin kanadığını gördüm Birlikte diktiğimiz ve aşkımızın nişanesi olacak ağaca vuruyordu hain bir el İçten ciğerlerim sökülürcesine bir kez daha hıçkırdım Rüya bu ya yaklaştım ormancının yanına. Kaldırıp başını bana baktığında ağladığını gördüm şaşırdım Neden neden diye haykıran gözlerle baktım gözlerinin içine Öne eğdi başını Gelmeyecek dedi sevmeyecek dedi darağaçlarını bir bir kırmayacak seni ipten almayacak dedi İnledim gökyüzü sallandı inledim 12 şiddetinde depremler oldu yüreğimde inledim, ne orman kaldı ne ormancı yandı kül oldu. İnledim Melekler indi saf saf Hıçkırdım can verircesine Ben hıçkırdım, melekler ağladı. ama sen gelmedin.........

         Hüsamettin Ünal 
         2 mayıs 2007 Elbistan
 
 
 >>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>> 
SEVGİLİYE ÖZLEMLER.....

Bu gece kendimi kaybettim kafese kapatılmış bir aslan gibi çaresiz duvarlar üzerime üzerime geliyor odamın tavanından sarkan bir halat boynuma geçmeye çalışıyordu sanki çıkmalıyım dışarıya çıkmalıyım diyen bir ses yankılanıp duruyordu beynimin tüm hücrelerinde nefes alamıyor boğulduğumu hissediyordum herşeyi bıraktım ve giyinmeye başladım sanki bir şeylerden kaçıyordum kaçıyordum bir şeylerden koşar adımlarla çıktım dışarıya dışarıda nefis bir bahar havası rüzgar ılık ılık yüreğimi ısıtmak istercesine yüzümü ve saçlarımı okşuyor birden hakim olamadığım göz yaşlarım yanaklarımdan süzülmeye başladı yürüyorum yürüyorum kimseye aldırmadan ceyhan kenarında yürüyorum ceyhanın kokusunu çektim içime derin derin kanmazcasına nereye yürüdüğümü bilmeden yürüdüm saatlerce bazen durup geri yürüdüm geldiğim yöne dogru bir ara durup karşı tarafın ışıklarını izledim evlerin hangi evlerde ne yalnızlıklar yaşanıyordu acaba yalnızları düşünüyor çare bulmak için çaresizliğime hafif bir tebessümle diyorum onlar da çekilmiş evlerine yine yaşlar hücum ediyor gözlerime yine yanaklarımdan aşağı süzülüyor kirpiklerimin tüm engelemesine meydan okurcasına bir an durup izliyorum ve hayaller kuruyorum şimdi şu ceyhan nehrinin yakamoz ışıltıları sessizliğinde dansetseydik birlikte başımı yaslasaydım omuzuna ve hiç tükenmezcesine içime kokunu çekseydim soluğum kesilircesine sabahı karşılasaydık birlikte ceyhan nehrinin kenarında bu gece ben ve yalnızlığım vardık birlikte seni özlediğimi hissediyorum tekrar yürümeye başlıyorum ceyhan nehri boyunca bir kenarda birbirine sarılmış iki sevgili tebessüm ediyorum erkek sarıldığı sevgilisine yanık bir sesle şarkı söylüyor adımlarımı ağırlaştırarak dinliyorum yine yaşlar boşalıyor gözlerimden yalnızlık ve kimsesizlik geçmiş ve gelecek yoktur hayatın içinde bugün yaşanır hayat diyorum kendi kendime ve daha sıkı sarılarak içimin yalnızlığına yürüyorum hızlı adımlarla ceyhan nehrinin sahilinde .. seni arıyorum her nefes alışımda seni yaşıyorum sensizliğimde . yoklugun öyleki içimde yıllar geçmesine ragmen hala dün gibisin içimde her yıl yazın gelmesini öyle bekliyor öyle özlüyorumki sen uzaklardan gelirsin diye sana dokunamasamda o incecik parmaklarını elelrimin içine alamasamda seni uzaktan göremek dahi beni inan yaşatıyor bilmem yine gelirmisin kiiiiiiii........... Bir sen anlayamadın sevgimin ne kadar kutsal olduğunu bir sen Yemin ediyorum son nefesimi verirken Gözlerim açık yüreğim hasret gideceğim sen gelmezsen...
     Hüsamettin Ünal 
    20 mayıs 2007 Elbistan
>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>

Özlüyorum

Affet beni dedin bana Affet beni affet beni Zihnim bir an o sözcüğü bütün sözlüklerden silmek istedi ama olmadı yapamadı
Ben senin sevgine layık olamadım senin gibi birinin kıymetini bilemedim dedin Yavaşça ellerime dokundu ellerin Buz gibiydiler Sana karşı bütün vücudum buz gibiydi Gözlerine baktım dikkatlice o masum zannettiğim ve hep gülen düş dolu gözlerine yazıktı sevdama Ne çok sevmiştim ben o sonsuz maviyi Ne çok bağlanmıştım şimdi karşımda hiçbir şey yokmuş gibi davranan  AFFET BENİ DİYEN BU İNSANA
acınacak haldeydim belki o an çökmüştüm yapılacak hiçbir şeyim yoktu hiç bir sözcük yaramı iyileştiremez hiçbir zaman bu acıyı dindiremezdi Kafam öyle karışmıştı ki o an ne yapmam gerektiğine karar veremedim Yüreğimin bi tarafı içimde büyüttüğüm sevginin sahibi bu insana sarılmam gerektiğini söylüyordu diğer tarafı ise git diyordu bazen yitirilmiş bir sevgi için uğraşıp canını yakmaktansa öylece bırakmak daha iyidir diyordu Bir süre sessizlik oldu sonra sanki ölecek bi hastaya moral verir gibi konuşmaya başladı Söylediği sözlerin altında eziliyordum kalkıp yürümeye başladım Aklıma gelen bir şarkıyı söylemeye başladım içimden  Sevmek yarı ölmektir böyle demiştin giderken her gün ölüyor insan hatırlayınca
evet doğruydu yaşadıklarımızı hatırladıkça daha çok canım yanıyor içim ölüyordu yeniden yola çıktım yürümeye başladım Bi an sendeledim, gözüm karardı Toparlandım sonra, işte yüreğimde de böyle olacaktı ben sendelemiştim ve şimdi toparlanmalıydım ama nasıl bilmiyordum
O SONSUZ MAVİ HEP BENİM ZANNEDERDİM, HEP BENİM GÖZLERİME GÜLECEK. ÖYLE OLMADI...     O MAVİ BİR GÜN GELDİ VE YALNIZCA AFFET BENİ DEDİ Kalbim kırıktı Hiçbir zaman iyileştiremezdi yaramı Yalnızdım kırıktım üzgündüm ve artık güvensizdim O sözleri duyduğumda gün batımıydı zaten   Yaşlar dökülmeye başladı gözümden yeniden İçim acıyordu Şiddetlenen yağmur gibi, gözyaşlarım da durmadan akıyordu Yavaşça yanıma oturdu kulağıma ne olur ağlama diye fısıldadı Sesi bütün vücudumda yankılandı sanki Tutamadım kendimi gözlerine baktım bu bir kaç saat bile yetmişti Sarıldım ona sıkı sıkıya hiç gitmemişçesine
hiç gitmiycekmiş gibi İçimden bi parçaydı sanki kopmak istiyor kopamıyor Kaçıp kollarından kurtulmak istiyor başaramıyordum
Hiç beni bırakmasın yanımda kalsın istiyordum Bazende gitsin uzak dursun hayatımdan hiç gelmesin istiyordum Gel dedi çok ıslandın eve gidelim Sanki görünmez bir zincir vardı aramızda kaçmak istiyor kaçamıyordum yanından
Bütün gece bir köşeye buruşturulup atılmış gibi şarkı dinledim sen sustun benim konuşmak için gücüm yoktu zaten Bir kaç saat kalmıştı güneşin doğmasına ki sızmışım Uyandığımda güneş bütün şehri aydınlatıyordu kalktım Kahvaltı hazırlıyordu yüzüne baktım gidiyorum dedim Hiçbir şey demedi öylece gözlerime baktı ne olur kal der gibi Kapıdan çıktım hızlı bir şekilde uzaklaştım Zaten daha fazlada kalmadım oralarda kalamadım Her yer yalnız anılarımla doluydu O gün gece başka bir şehre geldim ve yeni sabaha orda uyandım
Yaşananlardan sonra sanırım bir kaç ay geçti Kendimi yepyeni bir sevginin içinde buldum Ama bu sevgi yarını olmayan birinin yaşadığı yarını olmayan bir sevgiydi Güven yoktu her şey yalanmış gibi bu ilişkiyi yaşıyor kendi yalnızlığıma başka insanlarda gömüyordum Onda ki sevgi onda ki inanç öyle güçlüydü ki insanın sevesi geliyordu bu insanı Ama artık yüreğim güvenemiyordu Gözlerim onun gözlerine bakarken bir başkasını arıyordu Daha çok alıştığım daha sıcak hissettiğim kötü bir şey olduğunda bile aramızda bir zincir varmışçasına kopamadığım birini hala arıyordum Aradan aylar geçmesine rağmen onun nefesinin sıcaklığını bilirdim onun dokunuşunun unutulmazlığını Aradan aylar geçmişti yıllar geçse de bilirdim Ama artık yüreğimde sevgi yoktu Ben giderken daha doğrusu o o insanın evine gittiğinde bütün duygularımı alıp gitmişti Umutsuzluğumu bile alıp gitmişti o
şimdi yaralı olsa da o düşe anlam katan
bizdik
bugün burada cumartesi
ben senin saçlarını suçlar bakışlarını geveze susmalarını bile özledim

                 Hüsamettin Ünal
                                   Elbistan

>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>
Sana Özlem

Bugün kaç yıl oldu bilmiyorum tenine dokunmayalı nefesini hissetmeyeli kaç zaman geçti zaten bilmek istemiyorum ama bildiğim tek bir şey var o da senin yokluğununun fırtına öncesi sessizliği yalnızlığı ve kafamı her sağa sola çevirdiğimde bıraktığın her anının bir acıya dönüştüğüdür Yalanlar söyledim seni her sorana o var dedim iyi dedim güzel dedim ama her kelimemde kendimi yiyip bitirdim.
Vazgeçilmezim oldun her şeyim oldun sen yalnız benim olmadın özlemim oldun sen oldun dön gel dedim gelmedin Gözyaşlarım içime akardı daha da tutamıyorum bir açılırsa kapakları ne set nede hiç bir kum torbası engel olamayacak seni ağlamama.
Kangren oldu kalbim hissetmiyor atışları bakışları vede yalvarışları İklimler değişiyor hergün hayatımda derdim kahkamının ardında öylece bakıp duruyor Kimse bilmiyor sen olduğunu yaşamıyor içimde kahkaha sadece ifadelerde o da kimse sormasın ne oldu sana diye. Bahar artık bir şey ifade etmiyor kuşlar uçmuş çiçekler açmış cemre düşmüş benim baharımda kuşlar küskün çiçekler solgun ve cemreler yorgun. Çok durgunum yorgunum hayalini özlemekten gelgitler var akşamlarımda sabahları zaten istemiyorum. Her güneş doğduğunda kahreden yalnızlığım yeniden karşıma dikilip bir gün daha diyor bir gün daha. Akşamlar anlıyor duvarlar dinliyor kahrımı ama onlarda hiçbir şey söylemiyor yalnızlık her gün dahada boy gösteriyor. Aynalar küskün bana alışkınlar ne de olsa her sabah gülen yüzle beni karşılamaya. Bugün tutamadım kendimi vurdum en ücra yalnızlığın bol olduğu nasırlı sokaklara hepsi birer sille gibi indi günden güne yok olmaya yüz tutan suratıma. Ve karar verdim bugün seni sensiz yaşamaya ve karar verdim hayatımı bir ipin ucunda yaşamaya ve karar verdim kimsesiz bir kaldırım üstünde gözlerimi kapamaya ve karar verdim sensiz bir ömrün kapılarını kapatmaya. BİRTANEM

>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>


 
 
 
  Bugün 5 ziyaretçi (7 klik) kişi burdaydı! yeniListe.com

 

 
  Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol